İzmit Belediyesi öncülüğünde depremzede vatandaşlarımıza destek için organize edilen ‘Sizi En İyi Biz Anlarız Dayanışma Ezgileri’ konserinde sahne alan dünyaca ünlü Antakya Medeniyetler Korosu, enfes şarkılarıyla duygu dolu muhteşem bir gece yaşattı
İzmit Belediyesi, yaşanan deprem felaketinden etkilenen vatandaşlarımız için Kocaeli Kongre Merkezi’nde ‘Sizi En İyi Biz Anlarız Dayanışma Ezgileri’ programında Antakya Medeniyetler Korosu’nu vatandaşlarla buluşturdu. Vatandaşların tıklım tıklım doldurduğu programın tüm geliri depremzedeler için kullanılacak. Programda Antakya Medeniyetler Korosu şefi Yılmaz Özfırat deprem sırasında yaşadıklarını anlatırken, Özfırat’ın sözleri salonda duygu dolu anlar yaşattı.
GENİŞ KATILIM
Kocaeli Kongre Merkezinde gerçekleştirilen programa İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet’in yanı sıra Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Başkan Vekili Engin Taşdemir, İzmit Kent Konseyi Başkanı Hüseyin Erol, İYİ Parti İl Başkan Vekili Birol Yılmaz, Gelecek Partisi İzmit İlçe Başkanı Ömer Uçar, CHP Milletvekili Aday Adayı Cengiz Sarıbay, Kocaeli Yüksek Öğrenim Derneği Başkanı Uğur Saral, çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi ve yüzlerce İzmitli katıldı.
“TÜRKİYE’NİN ORTAK YARASI”
Konser öncesi konuşan İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, “Bütün ülkemiz gerçekten zor bir dönemden geçiyor. Bu acı tüm Türkiye’nin ortak yarası. O bölgedeki insanlarımız çok büyük zorluklar yaşıyor. O bölgede 35 gün boyunca çalışmış ve oraları sokak sokak gezmiş biriyim. Depremin etkisi sadece televizyonlarda görüldüğü gibi değil. Binlerce canımızı toprağa verdik. Büyük bir kısmı ne yazık ki diri diri enkazların altında can verdi.
“BÜYÜK DERSLER ÇIKARMALIYIZ”
Ne yazık ki kimi ulaşılamadığı için kaos yaşandığı için aramızda değiller. Çok fazla anne baba evlatsız kaldı. Çok fazla insanımız çok fazla sayıda yakınını kaybetti. Bu acılar unutulmamalı. 99 depreminden kalan klasik bir laf vardır ‘Unutmadık, unutturmayacağız’ ama ne kadar unutturmadık sorgulanması lazım. O yüzden deprem olacak mı diye tartışmaktan vazgeçmeliyiz ve bu acılardan büyük dersler çıkarmalıyız.
“O ACILARI EN İYİ BİZ ANLIYORUZ”
Her kent tedbirler almaya başlamalı. Bu hepimizin sorumluluğu. Biz depremi yaşamış bir kentiz ve ilk günden itibaren ‘Sizi en iyi biz anlarız’ dedik. O acıları gerçekten en iyi biz anlıyoruz ama 99 depreminden çok daha büyük bir afet var karşımızda. Yaralarımızı süratle sarmak zorundayız. Dayanışma kısa sürede olacak bir şey değil.
“DAYANIŞMAYI SÜRDÜRMELİYİZ”
Çok uzun süre oradaki insanların yardıma ihtiyacı var. Bu kadar büyük yıkımı bir haftada ayağa kaldırmak mümkün değil. Bugün bile hala 8 kişinin cansız bedeni çıkıyor. O yüzden hepimizin bu acıları unutturmadan destek vermemiz gerekiyor. Hala o bölgede insanlar temiz suya ulaşmaya çalışıyor. Daha fazla bu dayanışmayı sürdürmeye ihtiyacımız var. Biz de ilk günden beri ekiplerimizle birlikte hala çalışmaya devam ediyoruz. 7 ayrı bölgede ekiplerimiz yaraları sarmaya çalışıyor.
“İZMİT HALKINA TEŞEKKÜR EDİYORUM”
Bir süre daha oralarda çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Gönlümüz ve vicdanımız geniş. İmkanlarımızı en üst seviyede zorlayarak çalışmalarımızı gerçekleştiriyoruz. Kocaeli halkına, İzmit halkına gösterdikleri dayanışmadan dolayı gönülden teşekkür ediyorum. O kadar kıymetli bir dayanışmaydı ki. Bu dayanışmanın sürmesini istiyoruz.
“MİLLETİMİZİN BAŞI SAĞ OLSUN”
Meydana gelen depremde hayatını kaybedenler arasında, on binlerce insanın arasında 2012’de Nobel Barış Ödülüne aday gösterilen Antakya Medeniyetler Korosu’ndan da arkadaşlar vardı. Çok zor zamanlar yaşadılar. Ama ben inanıyorum ki; tüm deprem bölgesi de Antakya Medeniyetler Korosu gibi ayağa kalkacak. Bir kez daha depremde hayatlarını kaybeden Antakya Medeniyetler Korosu’ndaki arkadaşlarımıza, tüm canlarımıza Allah’tan rahmet, acılı ailelerine ve tüm milletimize baş sağlığı diliyorum.”
“BİZİ EN İYİ SİZ ANLARSINIZ”
Antakya Medeniyetler Korosu şefi Yılmaz Özfırat ise konuşmasında, “Bu akşam ki heyecanımı anlatamam. Beni en iyi siz anlarsınız başkası değil. Bizim 3 gün sesimizi duymadılar. Çok kırgınım. Kızgınlığım geçti, kırgınım. Ben ABD’de, Cudi dağında dünyanın dört bir yanında konsere çıkan birisi olan ben Yılmaz Özfırat deprem felaketinde bir eczaneden ilaç çalmak zorunda kaldım.
“İZMİT BELEDİYESİ HATAY’IN HER YERİNDE”
Depremin 2’nci ya da 3’üncü günü müthiş bir yağmur yağıyordu ayağımda terlik bile yoktu. Gördüğüm manzara karşısında yaşadığıma utandım. Çok acıydı. Hatay’ın en zengin insanıyla aynı sırada 3 saat çorba bekledim. Koromuzda 7 kişiyi kaybettim. Antakya’da herkes öldü sadece kimimiz hala ayaktayız. İzmit Belediyesi ilk günden itibaren alandaydı. Hatay’ın her yerinde İzmit Belediyesini görürsünüz. O yüzden bizim üzerimizde hakları var. Hakkınızı helal edin Fatma Başkanım.
“ÖNÜNÜZDE SAYGIYLA EĞİLİYORUM”
04.16’da her şeyimiz vardı. Mal da yalan mülk de yalan. Bugün bize yarın size gerçeğini hatırlatmak için geldik. 1999 depremi öncesinde de sizin her şeyiniz vardı. İnsan başına gelince anlıyormuş. O yüzden Türk Milleti birbirine kucak açmayı bilen millettir. Depremzede birisini görürseniz ona destek olun. Yaramıza dokunduğunuz için önünüzde saygıyla eğiliyorum” dedi.