İzmit Belediyesi, Kadın Dernekleri Federasyonu ile Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı Protokolü imza töreni ve 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Çalıştayı’na ev sahipliği yaptı. Çok sayıda belediye başkanı ve temsilcisinin katıldığı protokol imza töreni ve çalıştayda belediye başkanları ve belediye temsilcileri hayata geçirdikleri örnek uygulamaları anlattı. 

GÜLLÜ: ÇOK HEYECANLIYIM

İmza töreninde ilk olarak konuşan Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, “Tarihi bir ana şahitlik ediyoruz. Türkiye’de şiddeti önleme adına yerelden politika uygulamaya gönüllü belediyeden başkan ve başkanın görevlendirdiği arkadaşlarımızla beraber imzaya İzmit Belediye Başkanı Sayın Fatma Kaplan Hürriyet’in ev sahipliğinde bir araya geldik. Şu anda gerçekten çok heyecanlıyım. 

‘BİZ BURADAYIZ’ DEMEYE DEVAM EDECEĞİZ

Ben bu protokol yoluna başlarken hatta acil yardım hattını işletmeye aldığımda 2 ay acil yardım hattının telefonlarını kendim dinlemiştim. Sonuçta bu protokol kararı çıktığında bugün geldiğimiz noktada nereden engellemeleri yapabileceğiz, sorunları giderebileceğimizin farkındalığıyla bu masadayız. Bu protokolü imzalama adına iradeyi ortaya koyan yerel yönetim başkanlarına ve yöneticilerine çok teşekkür ediyorum. Bundan sonra şiddetsiz bir Türkiye için biz buradayız demeye daha bir gür sesle devam edeceğiz. 

ÇERVATOĞLU: ÖTEKİLEŞTİRİLEN BİR NOKTAYA GETİRİLDİK

İmzalar atıldıktan sonra kürsüye çıkan Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Çervatoğlu, “Bu soğuk havada içinizi her gün ısıtan çayın başkentinden sizlere selam getirdim. Gönül isterdi ki burada bu konuşmayı yapmayayım. Çünkü ne acıdır ki yaşamı sürdürenleri katleden bir toplumuz. Benim ilçemde de bir kardeşimiz bir cani tarafından katledildi. Gönül isterdi ki omuzdaş olabileceğimiz, dayanışma içinde olabileceğimiz bir toplum olalım. Bizim Anadolu topraklarında ihtiyacı olan komşumuza karşılık beklemeden yardım eden bir toplum bugün birbirini katleden, çelme takan, ötekileştirilen bir noktaya getirildi. 

BAŞTA ERKEKLERİN İSYAN ETMESİ GEREKİYOR

Bize armağan edilen bu ülkede çok önceden bile kadın haklarına önem verilmiş olmasına rağmen kadın hakları bizde daha geriye gitti. Neşet Ertaş’ın dediği gibi: Kadınlar insandır, biz de insanoğluyuz. Kadının ve erkeğin cinsiyet olarak ayrılmadığı, güçlü güçsüz olarak görülmediği, ötekileştirilmediği bir dünya mücadelesinde mutlaka omuzdaş olacağız, yoldaş olacağız ve bunu başaracağız. Kadın varsa yaşam vardır, özgürlüğü elde etmek için de bize mücadele etmek düşüyor. Bu mücadeleyi sadece tek başına kadınlar değil, başta biz erkekler bu yapılan haksızlığa karşı isyan etmemiz gerekiyor. 25 Kasım’da kadınlar değil aslında bizlerin yürümesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

ERDEM: ZORLUKLARA RAĞMEN YOLUMA DEVAM EDİYORUM

Ceyhan Belediye Başkanı Hülya Erdem, “İzmit Belediye Başkanımıza böyle bir programa ev sahipliği yaptığı için teşekkür ediyorum. Ceyhan Belediye olarak biz de böyle bir protokolün içerisinde olmayı çok arzu ettik ve nasip oldu. Çok mutluyum. Başkanlarıma çok teşekkür ediyorum. Ceyhan Belediye başkanı olarak, kadın olarak zorluklar yaşıyoruz. Tek kadın belediye başkanı olarak zorlu bir süreç geçirdim. Yılmadan, cesaretle ve zorluklara rağmen dimdik ayaktayım ve yoluma devam ediyorum” dedi. 

GÜMRÜKÇÜ:10 BİN KADINLA ANKET YAPTIK

Çiğli Belediye Başkanı Selim Utku Gümrükçü, “2019 yılında göreve başladım, Eylül ayı itibariyle kadın çalışmalarına yöneldik. Kadın Aile Hizmetleri Müdürlüğü kurduk. Toplumsal yaşamdaki farkındalığı arttırma, cinsiyet eşitliğini sağlama, belediyede yeni görevlendirmeler yapma sürecini ilerlettik. Türkiye’nin ilk kadın muhtarı Gül Esin adına bir park açtık. Çiğli’de öldürülen iki kız kardeşin ve yürekleri sızlatan Ceren Özdemir adına bir park yaptık. Protokolün yaygınlaştırılmasıyla ilgili billboard çalışmaları yaptık. Bu aydan itibaren eczanelere, kuaförlere, kadınların aktif olarak gittikleri yerlere bu hizmeti anlatan plakalar yerleştireceğiz. 10 bin kadına anket yaptık. Şiddet, işsizlik gibi konularda onların taleplerini alıyoruz. 2022 yılında yerel eşitlik eylem planımızı oluşturacağız” ifadelerini kullandı. 

SENGEL: ALTINDAKİ SEBEPLERE ÇALIŞMALIYIZ

Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, “Türkiye’de alınan her karar bir şekilde kadının ekonomik olarak daha da güç duruma düşmesi, eğitim alanlarının daralması üzerine kuruluyor. 4 4 4 sistem kız çocuklarını okullardan alan bir sistem. Köyler mahalleye döndükten sonra bir ailenin içerisinde birden fazla çocuk varsa o çocuklardan taşıma bedeli karşılanamadığı için kız çocuklarını okula göndermeme kararı aldılar. Kadına şiddetle mücadele ayrı bir boyut ve çok önemli. Fakat bizim altındaki sebeplere çalışmamız gerekiyor. 

İMZALAR ÇOK KIYMETLİ

Canan başkanım bu işlerin yerelden çözülebileceğini bildiği için bize el verdi. Bu protokolle de sonucuna gidiyoruz. Bu imzaların hepsi çok kıymetli. Fatma başkanımız projelerini gösterdi. Kadın yüreğiyle, anne yüreğiyle nasıl hizmet ediliri göstermeye çaba sarf ettiğini biliyorum. Mega ve büyük projeler değil ama insan yaşamına dokunan ve kentin o imar planları, beton taşından öte insan odaklı nasıl yönetebileceğini gösteren kadınları çoğaltmak ümidiyle” şeklinde konuştu. 

ATAÇ: YERELDEN GENELE GİTMEK ÇOK DOĞRU

Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, “Bugün kadın adına çok önemli bir gün. Büyük Atatürk kadına cephede görev verdi. Cumhuriyet ile birlikte kadınları yurt dışına eğitime gönderdi. 1934’te Seçme ve seçilme hakkı verdi. İsviçre dahi 1972 yılında kadınlara seçme ve seçilme hakkı verdi. 2002’de başlayan dönemde en çok zarar görenler çocuk, kadın ve işçiler oldu. Yerelden genele gitmek gerçekten çok doğru. Yerelde güçlü değilseniz hiçbir yerde güçlü değilsiniz” dedi.

KOCABIYIK: HİÇBİR KADIN YALNIZ DEĞİL

Akhisar Belediyesi Başkanvekili Fatma Kocabıyık, “Kadına şiddetin konuşulmadığı günlerin özlemini çekiyoruz. Her gün ayrı bir acı yaşıyoruz. Her gün ayrı bir yerden canımız yanıyor. Maalesef ülkemizin her yerinden her gün kadına şiddet haberiyle sarsılıyoruz. Bunun en büyük etkenlerinden biri kadının karşı koyamaz olduğu düşüncesi. Kadının yalnız olduğu, nasıl olsa gidecek bir yeri yok, bana mahkûm düşüncesi. Bizim amacımız hiçbir kadının kendini yalnız hissetmemesi. Tek bir çubuk tek hamlede kırılır ama bir demet çubuk kırılmaz. Hep birlikte oldukça hiçbir kadın yalnız değil. Umudumuz kadın şiddetini değil kadınların dünyaya kattıkları güzellikleri konuşmak. İstanbul sözleşmesinin imzalandığı günleri de görmek umuduyla” şeklinde konuştu. 

YAZIR: CAM TAVAN SENDROMU YIKILMAYA BAŞLADI

Büyükçekmece Belediyesi Başkan Yardımcısı Adem Yazır, “Bu çalıştay ülkemiz için çok önemli. Ulu önderimiz Avrupa ülkelerinin birçoğundan önce kadınlara seçme ve seçilme hakkını vererek özgür kadın anlayışını ülkemizde yaşatmıştır. Maalesef geleneksel anlayış ‘kadının sırtından sopayı’ ifadesi hala taşrada devam etmektedir. Bu çalışmayla bu konuda önemli adımlar atılacağını düşünüyorum. Büyükçekmece Belediyesi olarak 26-27 Kasım tarihlerinde 2050 Büyükçekmece vizyonu adı altında bir çalıştay gerçekleştireceğiz. Oturum başlıklarından bir tanesi de toplumsal kapsayıcılıktır. Cam tavan sendromu yıkılmaya başlamış, egemen kadın toplumu iş alanında, yönetimde, siyasette varlığını hissettirmeye başlamıştır. Bir erkek olarak ben kadınların özgürlüklerini kazanmasından dolayı büyük mutluluk duyuyorum” ifadelerini kullandı. 

BÜYÜKSÜTÇÜ: KADINLARIN HER DAİM HİZMETİNDEYİZ

Tuzlukçu Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Ergün Büyüksütçü, “Bölgemiz itibariyle kırsal kesimde üreten kadınların ürünlerini halkla buluşturacak çalışmalar yapıyoruz. Bizler Anadolu insanı olarak, belediye olarak kadınlarımızın her daim hizmetindeyiz. Bu protokolle inşallah belediye olarak her zaman kadınların yanında olacağımızı da göstereceğiz.  

ÇEŞME: KADINLARIN NELER ÇEKTİĞİNİ GÖRDÜK

Merkezefendi Belediyesi Kültür İşleri Müdürü Zeynep Elif Çeşme, “Ben bu tabloyu görünce şunu söyledim: Bizlere hiçbir şey olmaz. Ben burada çok güzel bir ekip gördüm. Bu ekibi toplayan İzmit Belediye Başkanım ve Canan başkanıma teşekkürlerimi sunuyorum. Biz kadınlar çok güçlüyüz. Anneyiz, iş kadınıyız, çalışanız, kamyon da kullanıyoruz, araba da tamir ediyoruz. Biz beraber olduğumuzda başaracağımızı gördüm. Biz göreve geldiğimizde bir ilki başardık. Bir pozitif ayrımcılık yaparak kadın yöneticilerin sayısını yükselttik. Kapalı kapılar arkasında kadınların neler çektiğini gördük. Meğerse kadınlar hiçbir şey anlatamıyormuş. Bunları dinledik. İlk işimiz mahallelerde kadın yaşam merkezleri açmak oldu. Kadına ve çocuğa dokunmak en önemlisi” dedi.